Ekonomide gerçekleşen olumsuz gelişmeler insanları sadece maddi olarak etkilemiyor, doğrudan ya da dolaylı olarak ruh sağlığını da etkilemektedir. Gerek ülke gerekse bireyde pek çok yıkıcı etkisi olan ekonomik krizler temel olarak işsizlik, gelirin azalması, sosyal sınıflar arasındaki gelir dağılımı sorunlarının artması, yoksulluğun artması, bunların sonucunda hayat standartlarının değişmesi gibi hayatı etkileyen sonuçların ortaya çıkmasına neden olmaktadır (WHO 1998; Marshall 1998; Davas vd., 2003: 6). Bu sonuçların etki alanları büyüdükçe yaşanılan krizler önemli bir sosyal sorun olarak kabul edilmektedir.
Ekonomik krizler, mevcut imkansızlıklar ve değişen koşullar bireyin dünyasını, yaşam doyumunu etkilemekle birlikte bireyde psikolojik süreçlerin başlamasına yol açmaktadır.
Yaşanılan krize karşı insan psikolojisinin davranışsal tepkisi;
ŞOK DÖNEMİ TEPKİ DÖNEMİ UYUM DÖNEMİ
|
Kişinin kriz anında vereceği ilk tepki ‘şok tepkisi’ olacaktır. İnanma güçlüğü yaşayarak bu olayın etkisi ile birlikte ne yapacağını bilemeyip durağan kalmayı seçecektir.
Birkaç gün sonra konu hakkında eleştiri, yorum ve değerlendirmelerle birlikte durumu kabullenememeler başlayarak buna sebep olan faktörlere yönelik tepkiler verecektir. Bu dönemin sonunda ne yapacağı ya da yapabileceği konusunda kararlar alıp hareket etmeye başlayacaktır.
Sonraki dönemde ise duruma uyum sağlayanlar kadar sağlayamayanlar da çıkacaktır. Uyum dönemiyle birlikte kişilerin hayatında birtakım sorunlar meydana gelecektir.
Bu sorunları şu şekilde sıralayabiliriz;
- Bireysel psikolojik ve fiziksel sağlık sorunları
- İş hayatında sorunlar
- Aile içi sorunlar
- Diğer insanlarla sosyal ilişki sorunları
Bireysel Psikolojik ve Fiziksel Sağlık Sorunları
Maddi kayıplar yaşayan kişi kaygı, endişe ve çaresizlik duygularını yoğun olarak yaşar, risk almaktan kaçınır ve karamsarlık duygusu kişiyi çıkmaza sürükleyebilir. İnsanoğlu, doğası gereği sahip olmayı isteyen bir varlıktır. Maddi kayıp ve küçülmeler yaşandıkça sahip olamama ve temel ihtiyaçlar dışında bir şey alamama insanın psikolojik dengesini zedeleyerek; majör depresif bozukluk, anksiyete bozuklukları meydana getirebilmektedir. Bunun yanında psikosomatik olarak bulgular yani psikolojik temelli fiziksel şikayetler ortaya çıkabilmektedir. Baş ağrıları, mide ağrısı ve bulantısı, kas ağrıları ve vücudun diğer bölgelerinde yaşanan ağrılar gibi…
İş Hayatında Sorunlar
Çalışanlar arasında rekabet artar, kişiler işlerini kaybetmemek için diğerleri ile çatışmalar yaşayıp aynı zamanda bugün işten kim çıkarılacak, acaba ben mi? diye düşünmekten endişe, kaygı, gerginlik hissi yaşayacaktır. Olumsuz duyguların yaşanmasıyla birlikte kişinin iş verimi düşecektir, odaklanamama, dikkatini toplayamama gibi sorunlar meydana gelecektir. Bu durumlar elbette iş yeri arkadaşlıklarını da etkileyecektir. İnsanların birbirine olan güvenleri azalarak kişilerarası iletişim ve paylaşım etkilenecektir.
Aile İçi Sorunlar
İş hayatındaki sorunlar zamanla eve taşınarak aile yaşantısını da olumsuz etkileyecektir. Aile üyelerinin kriz öncesi yaşam doyumunu yakalayabilme isteği bazı çatışmaları beraberinde getirecektir. Maddi kayıplar, kişilerin çevre ve arkadaşları arasında sahip olduğu yeri ve önemi sarsabilir. Maddi kayıplarla birlikte aile üyelerinin öfke ve düşmanlık duyguları artar, arkadaşlık ilişkilerine yansır. Eşlerin arasındaki sağlıklı ilişki modeli zedelenerek iletişimleri bozulabilir. Gelecek kaygısı adeta kaçınılmaz olacak ve kişinin özgüveni de etkilenecektir. İsteksizlik beraberinde motivasyonu etkileyerek birçok sorunun yaşanmasına sebep olacaktır.
Diğer İnsanlarla Sosyal İlişki Sorunları
Maddi kayıplarla birlikte pek çok insanın kendini sosyal olarak izole etmesi kaçınılmaz bir durum. İnsanlardan uzaklaşmak ya da diğerleri tarafından terk edilmek yaşanılabilir olasılıktadır. Meydana gelebilecek işten çıkarılma, herhangi bir gelir elde edilememesi, beklenilen maaş artışının alınamaması ve elde edilen gelirin yetersiz kalması gibi pek çok durum bireyin hayatını derinden etkilemekle birlikte yaşamdan alınan doyumu da doğrudan etkileyecektir, bununla birlikte bireyde maddi ve manevi olumsuzluklar meydana gelecektir. Birey, yetersizlik duygusu ile birlikte kendisi ve ailesinin ihtiyaçlarını karşılayamaması halinde öfke, kaygı, endişe, saldırgan ve agresif davranışlar içerisinde kendini bulacaktır. Her insanda farklı etkiler bırakmakla birlikte şu duyguların yaşanması olağandır; kaygı, korku, öfke, endişe, yalnızlık, çaresizlik, gerginlik, risk almamak, isteksizlik, yetersizlik, güvensizlik ve motivasyon eksikliği…
Yapılan araştırmalarca ekonomik koşullar ve ruh sağlığı arasındaki ilişkiler incelendiğinde ekonomik krizin yaşandığı dönemlerde, depresyon ve kaygı bozukluğu başta olmak üzere birçok psikopatolojik bozuklukların meydana geldiği gözlemlenmiştir.
Küresel Ekonomik Krizin İnsan Psikolojisine Olumsuz Etkisi Nasıl İle Baş edilebilir?
- Keyif aldığınız, size iyi gelen aktivite ve rahatlama alanlarınızı ihmal etmeyin. (egzersiz, yürüyüş, sanata olan ilgi vb.)
- Yaşanacak krizlerin yaşamın bir parçası olduğunu unutmayın ve bu durumdan etkilenmeden çıkmak mümkün değildir. Bulunduğunuz ortamlarda ekonomik problemlerin sürekli olarak konuşulmasına fırsat vermeyin.
- Baş etmekte zorlandığınız durumlarda devlet hastanelerinin ruh sağlığı hizmetlerinden destek almakta çekinmeyin.
- Plan, program ve hedef oluşturmak insanın kaygısını yönetmesinde temel unsurdur, bu süreçte neler yapacağınızı ve yapabileceklerinizi bir liste haline getirebilirsiniz.
- Duyguların regüle olması bizim sosyal hayatta öncelikli olarak ihtiyacımızdır, dolasıyla beraber olmaktan keyif aldığınız ve size iyi gelen kişilerle birlikte vakit geçirmeyi ihmal etmeyin.
- Yaşamın kendisi engebeli bir yoldur ve hayatın belirli dönemlerinde buna benzer zorluklar yaşadığınızı ve yaşayacağınızı kendinize hatırlatabilirsiniz.
PSİKOLOG KÜBRA PAPIL
ear47mtete|0010BCE80F8A|KorkuteliBuradaV2|KoseYazisi|koseYazisiAciklama|227DFB92-813E-472D-9495-A805B496E0AD